Ceza Yargılamaları Nedir? Ceza Davalarında Ceza Avukatı ve Ağır Ceza Avukatları Ne İş Yapar? Ağır Ceza Davalarında Avukat Gerekli Midir? Ceza Avukatına Nereden Danışabilirim?
Gözel Hukuk & Danışmanlık Avukatlık Bürosu; İzmir Ağır Ceza Mahkemeleri, İzmir Asliye Ceza Mahkemeleri, İzmir Cumhuriyet Başsavcılıkları, İzmir Emniyet Müdürlükleri, İzmir Jandarma Karakolları, İzmir Ceza ve İnfaz Kuruluşları nezdinde ve tüm Türkiye’de yürütülen adli soruşturma, kovuşturma ve ceza yargılamalarında Ceza Avukatı İzmir ve Ağır Ceza Avukatı İzmir olarak sanık ve şüpheli müdafiliği görevlerini üstlenmektedir.
Ceza Soruşturma ve Yargılamaları ihbar, şikayet veya suç üstü hallerinde başlayabilmektedir. Ceza Yargılamalarının her aşaması kendine has olarak önem arz etmektedir. Örneğin karakol veya savcılıkta verilen ilk ifade tüm yargılama boyunca dikkate alınacak olup; öncelikle tutuklu olarak sevk edilme yahut adli kontrol ile sevk veya hiçbir koruma tedbiri uygulanmaksızın serbest bırakılma gibi sonuçlara neden olabileceği gibi ceza mahkemelerinde verilecek hükme etki oranı çok yüksektir. Bunun gibi yine ilk soruşturma işlemlerinden olan Sulh Ceza Mahkemesinde yapılan sorgu da hem ceza yargılamasına hem de kişinin hürriyetine doğrudan etkisi olan bir ceza soruşturması aşamasıdır.
Ceza soruşturması boyunca dosya kapsamında hem suç hakkında hem de şüpheliler hakkında lehe ve aleyhe deliller toplanmaktadır. Soruşturma aşamasında dosyanın takibi büyük bir önem arz etmektedir. Şöyle ki soruşturma dosyasında toplanan deliller tutuklu yahut serbest şüphelilere doğrudan etki etmektedir. Bunun sonuçları tutuklu şüpheliler bakımından tahliye, serbest şüpheliler bakımından uygulanan ev hapsi, imza ve yurtdışı çıkış yasağı gibi koruma tedbirlerini kaldırılmasına olanak sağlayabilecektir. En önemlisi ise şüpheliler hakkında yazılacak iddianameye doğrudan etki edecek olmasıdır. Bunun sonucunda yazılan iddianamede suçun vasfı değişebilecek hatta şüpheliler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin bir karar verilerek şüphelilerin ceza yargılamalarından kurtulmaları gibi bir sonuç elde edilebilir. Bu nedenlerle ceza soruşturmalarında ceza avukatının tecrübeli ve faal bir avukatlık yapması önem arz etmektedir.
Ceza soruşturması tamamlandıktan sonra yazılan iddianame ile kovuşturma evresi başlayacaktır. Bu evrede Ağır Ceza Mahkemeleri veya Asliye Ceza Mahkemelerinde ceza davası başlayacaktır. Ayrıca çocuklar için Çocuk Mahkemeleri yahut Çocuk Ağır Ceza Mahkemelerinde dava açılabilecektir.
Ağır Ceza ve Asliye Ceza Mahkemelerinde başlayan ceza yargılamalarında sanığın ifadesi alınması, tanıkların dinlenmesi, dosyaya eklenmemiş delillerin temini, bilirkişi raporlarının alınması, sağlık raporlarının alınması, adli tıptan rapor alınması, balistik raporunun alınması, otopsi raporunun temini, dijital materyallere ait raporun alınması, HTS raporu alınması gibi bir çok raporun alınması ve elde edilen tüm deliller tartışılması gerekmektedir. Bu aşamaların tamamında ceza avukatı olarak etkin bir mücadele ve müdafilik yapılması gereklidir. Aksi halde yeteri kadar tartışılmış deliller yahut eksik alınan raporlar sonucu beklenilmeyen kararlar verilebilmektedir.
Mahkemece verilen karardan sonra istinaf ve temyiz yargılamaları ile ceza yargılaması devam edebilmektedir. Bazı hükümler ilk derece mahkemesinde bazı hükümler istinaf mahkemesinde bazı hükümler ise temyiz mahkemesinde kesinleşmektedir. Ceza avukatlarının bu uzun sürecin tamamını titizlikle takip edip gerekli yerlerde müdahil olup yargılamanın genişletilmesi yahut diğer talep ve savunmalarını sunması gereklidir.
İstinaf mahkemelerine inceleme yapılan ceza yargılamaları için duruşmalı istinaf talebi yapılması önem arz etmektedir. İstinaf mahkemeleri de duruşma açarak hem esas hem de usul bakımından inceleme yapabilmektedir. İstinaf mahkemelerinin yargılama yaptıkları hüküm istinafta kesinleşecek bir karar olsa dahi İstinaf mahkemesi yaptığı yargılamada esastan da incelemede bulunursa bu kararlar da temyize tabi olacağı unutulmaması gereken önemli bir husustur.
İstinaf kararları sonucu temyiz yoluna giderek istinaf kararlarına itiraz edilmektedir. Temyiz süreci Yargıtay’da yapılmaktadır. Ve bu aşamada da duruşma talebinde bulunmak mümkündür. Ceza Yargılamaları kural olarak Yargıtay Ceza Dairelerinde kesinleşse de istisnai olarak Yargıtay Ceza Genel Kuruluna da götürülebilir.
Her ne kadar ceza yargılamaları kanuni şartlara bağlı olarak ilk derece mahkemeleri, istinaf veya Yargıtay da kesinleşse de kesinleşmeden sonra olağan dışı kanun yollarına giderek itiraz etmek mümkündür. Ayrıca yapılan hak ihlalleri bakımından Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yapılabilir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılacak başvurularda iç hukuk yolları tüketilmesi gereği olduğu için öncelikle yukarıda anlatılan iç hukuk yollarına gidilmelidir. İç hukuk yollarından ihlal edilen haklar bakımından sonuç elde edilemezse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) başvuru yapılabilecektir. İstisnai başvuru yolu olan etkin bir yargı yolu olmaması nedeni iç hukuk yolları tüketilmeden doğrudan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) Türkiye’den yapılan başvurular yüksek oranda usulen red ile sonuçlansa dahi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Türkiye’ den kendisine doğrudan yapılan başvuruları kabul ettiği birçok başvuru vardır.
Ceza yargılamaları yukarıda izah olunduğu üzere birçok aşamadan oluşan her aşamada yapılan işlemlerin sonuca ciddi etkisi olduğu hem esas bakımından hem de usul bakımından yapılan incelemelerin bireylerin hayatına ve özgürlüğüne doğrudan etki ettiği bir yargılama türüdür. Ceza Hukukunun incelikleri ve sonuçlarının ciddiyeti dikkate alındığında Ceza hukuku alanında deneyimli ve dosyalarının takibinde hassas bir ceza avukatı ile dosyaların yürütülmesi hayati önem arz etmektedir. Gözel Hukuk & Danışmanlık Avukatlık Bürosu; İzmir ve tüm Türkiye’de kişilerin Ağır Ceza Avukatı ve Ceza Avukatı arayışlarına başarı odaklı çalışmaları ile çözüm olmaktadır. Destek almak için tıklayınız.